Ferforje bir sanat olarak tanımlanmaktadır. Ferforje, Fransızca "Fer forgé" kelimesinden gelmektedir ve Fransızca'da "dövme demir" anlamına gelmektedir. Günümüzde Ferforje demirleri artık modern makinlarda standart model ve motifler belirlenerek fabrikalarda üretilmekte ve kullanıcıların hizmetine sunulmaktadır ferforje.

Ferforje, demir'in dövülerek işlenmiş süslü demirler ortaya çıkarma işine denilmektedir.

16. yy.'ın ilkbaşlarında ferforjenin en parlak örneklerine Ispanya'da rastlanır. Ferforjenin yeniden donem olarak görebileceğimiz yıl 17.yy. kendisi de amatör bir demirci olan XIII. Loois'in 1610'4 tahta çıkmasıyla başlar. 18.yy.'da da altın çağ devam eder. 18.yy.'ın sonlarına doğru büyük şehirlere göç, daha kolay ve ucuz üretilebilen döküm tekniğinin yaygınlaşmasını getirmiştir. Dökümcülük beraberinde doğal olarak ferforje ve dökümün bir arada kullanılmasını da gerekli kılmıştır. 19. yy. ortalarında ferforjeyi tamamen eski bir yöntem olarak görmeye başlamış, bu anlamda uygulamalar için gerektirmedikçe aranmaz olmuştur. John Ruskin ve William Morris'in felsefesi ışığındada yeşeren Arts & Crafts hareketi ile modern tekniklere tepkinin doğması, özel mekan uygulamalarda ferforjenin 17. ve 18. yy. çizgisinde gündeme gelmesi sağlandı. 

1. Dünya Savaşı tüm mimarlıkta durgunluğa yol açarken, günümüze varana kadar bazı geleneksel uygulamalar ve restorasyonlar dışında pek yeni örnek ortaya çıkmamıştır. Ülkelerin gelişmişlik değerlendirmeleri yapılırken tükettikleri demir çelik miktarı önemli ölçüde göz önüne alınmaktadır. Bu, tabii ki endüstriyel gelişmedeki yerini ve önemini göstermektedir. Ancak Demir denilen metalin geçmişteki yeri ve önemi değerlendirildiği zaman bunun sadece endüstriyel gelişme olarak değil de diğer yönlerinin de açığa çıkanlması gerektiği ortaya çıkmaktadır. 

Demir varolduğu günden bu yana insanoğlunun savaşta silah, sosyal yaşamda araç olarak hep yanında ve ilk sırada yer almıştır. Ortaçağla birlikte demirin sanatsal yönünü keşfeden insanoğlu, ona verdiği sanatsal biçimlerle bir kere daha bu metalin ne kadar üstün olduğunu kanıtlamıştır. Günümüzde endüstriyel alanda hak ettiği yeri alan demir, sanatsal anlamda geçmişteki yerine sahip değildir. Soğuk ve sıcak olarak işlenebilen ve gördüğü ısıl değişimler karşısında çok farklı özellikler kazanan bu harika metal, gerçek anlamda işlendiği zaman Rubensin tabloları kadar ilahi öğeler vermektedir. 

Bugün marka olan tüm kurumlar müşterilerini daha estetik ve dinlendirici mekanlarda ağırlamak için, masalanndan tavan avizelerine kadar birçok yerde ferforje ürünleri kullanıyorlar. Salonlarda ferforje konsollar, şamdanlar, kornişler, şaraplıklar ve çiçekler için ferforje taşıyıcılar var. Ve ferforjenin cam, ahşap, mermer, seramik gibi aynı şekilde doğadan gelen ürünlerle yan yana geldiğinde, bütünleşerek güzelleştiğini görüyoruz.

İlk örneklerinden biri 4.yy.’a ait Dorset’te bulunan bir pencere parmaklığıdır. 12.yy.’da artık S ve C kıvrımları ferforjenin eskimeyen dilinin vazgeçilmez sözcükleri arasındadır. Yaprak ve çiçek motiflerinin plaka demirden ilk örneklerine de bu yy.’da Almanya’da rastlanır. 14.yy.’da dört yaprak motifine de rastlamaya başlarız. Bunun erken ve güzel örnekleri İtalya’da vardır. Demirde bu süslemelerle üçüncü boyutun da güzelliği katılmış, ışık ve gölge etkileri olabildiğince kullanılmıştır. Demirin çok kullanıldığı alanlar olan ocak ve şöminelerde ateşe dayanıklılığın üstünlüğü nedeniyle döküm ferforjenin yerine geçer.

16. yy.’ın başlarında ferforjenin en parlak örneklerine İspanya’da rastlanır. Ferforjenin yeniden doğuşu olarak görebileceğimiz 17.yy. kendisi de amatör bir demirci olan XIII. Louis’in 1610′da tahta çıkmasıyla başlar.

18.yy.’da da altın çağ devam eder.18.yy.’ın sonlarına doğru büyük şehirlere göç, daha kolay ve ucuz üretilebilen döküm tekniğinin yaygınlaşmasını getirmiştir. Dökümcülük beraberinde doğal olarak ferforje ve dökümün bir arada kullanılmasını da gerekli kılmıştır.

19. yy. artık ferforjeyi tamamen eski bir yöntem olarak görmeye başlamış, bu anlamda uygulamalar biçim gerektirmedikçe aranmaz olmuştur.John Ruskin ve William Morris’in felsefesi ışığında yeşeren Arts & Crafts hareketi ile modern tekniklere tepkinin doğması, özellikle iç mekan uygulamalarda ferforjenin 17. Ve 18. yy. çizgisinde gündeme tekrar gelmesini sağladı.

20. yy başlarında tüm dünyada mimari anlamında durgunluk yaşanırken ferforje popülaritesine inanılmaz bir ivme kazandırmıştır.

Demir var olduğu günden bu yana insanoğlunun savaşta silah, sosyal yaşamda araç olarak hep yanında ve ilk sırada yer almıştır. Ortaçağla birlikte demirin sanatsal yönünü keşfeden insanoğlu, ona verdiği sanatsal biçimlerle bir kere daha bu metalin ne kadar üstün olduğunu kanıtlamıştır.

Günümüzde endüstriyel alanda hak ettiği yeri alan demir, sanatsal anlamda geçmişteki yerine sahip değildir. Soğuk ve sıcak olarak işlenebilen ve gördüğü ısıl değişimler karşısında çok farklı özellikler kazanan bu harika metal, gerçek anlamda işlendiği zaman insanları hayretler içinde bırakabilecek güzellikte görsellikler ortaya çıkmaktadır.

Bugün marka olan tüm kurumlar müşterilerini daha estetik ve dinlendirici mekanlarda ağırlamak için, masalarından tavan avizelerine kadar birçok yerde ferforje ürünleri kullanıyorlar. Salonlarda ferforje konsollar, şamdanlar, kornişler, şaraplıklar ve çiçekler için ferforje taşıyıcılar var. Ve ferforjenin cam, ahşap, mermer, seramik gibi aynı şekilde doğadan gelen ürünlerle yan yana geldiğinde, bütünleşerek güzelleştiğini görüyoruz.

Neden Ferforje? Bu soruyu genellikle ürünün parasını ödeyecek müşterilerimiz haklı olarak sorabilir. Neden bu kadar para veriyoruz? Normal demir olsa olmazmı?

Kısaca bir cavap verecek olursak; Ferforje sadece bir demir doğrama değildir, ferforje bir sanattır. Ferforje evinizi güzelleştirir, ferforje ile yapılmış pencere kokuluğu ile normal demir doğrama ile yapılmış pencere korkuluğu arasındaki farkı görmek için illa demirci olmak gerekmiyor. Bu yüzden ” ferforje güzeldir ” bu yüzdenmi yaptırmalıyım gerek yok diyenler için bir kaç neden daha yazalım ferforjeyi seçmeleri için.

* Ferforje Dayanıklılıdır.
* Ferforje Zerafetlidir.
* Ferforje Güvenliklidir.
* Ferforje Bakımı kolaydır.
* Ferforje Çevreye saygılıdır.
* Ferforje Uzun ömürlüdür.


Tabi bunlar yazmakla bitmez. Ferforjeyi gözünüzde çok büyütmeyin pahalı olur diye. Normal bir demir doğrama ile arasında çok azbir fark vardır. bu farkları ilerleyen günlerde yavaş yavaş işlemeye başlayacagız. Yukarıdaki Ferforje seçme nedenlerimizden en önemlisi Ferforce ürününün diger demir doğrama ürünlerine göre biraz daa dayanıklı olması, Uzun ömürlü olması ve bakımının kolay olması diyebiliriz.

Ferforje korkuluklar en az yılda bir kere olmak üzere tamir veya bakımları yapılmalıdır. Kullanılan ferforje ürünler hava şartlarından etkilenerek zamanla boyalarında şişme ve paslanma meydana gelmektedir. Bu gibi durumlarda, kabaran ve paslanan yerlerin zımparalanıp antipas boya ile boyandıktan sonra kalıcı istenilen renge boyanmalıdır.

Ferforje ürünlerinizin uzun süre bakımı yapılmazsa aşırı pas ve çürümelere maruz kalmışsa, bu gibi durumlarda ferforje ürünün yerinden sökülüp “kumlama” diye tabir edilen ferforje ürünün üzerindeki boya, pas ve çürüklerin yok edilmesinde kullanılan bir çeşit ileri teknikli zımpara çeşididir. Kumlama tekniği ile zımpara yapıldığında demirin ömrü %30 daha fazla uzayacaktır.

Ferforje ürünlerin bir çoğu günümüzde güvenlik amaçlı kullanıldığı için çürüyen, aşırı paslanan ürünlerin yenisi ile değiştirilmesi tavsiye olur.

Günümüzde ferforje ürünler avizeden, merdiven korkuluğuna. Kapıdan, bahçe korkuluklarına kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Dekoratif görüntüsünün yanı sıra demirin vermiş olduğu güvenlik önlemini de göz ardı etmemiz imkansızdır. Bir çok otel, bina, kamu kurum ve kuruluşları ferforje demirler ile korkuluklar ve kapılarını güvenle kullanmaktadır.

 

E-bültenimize Katılın

Yeni Ürün ve Hizmetlerden Haberdar Olmak İçin E-bültenimize Katılın.